Bir tedarik zincirini optimize etmek için 4PL lojistik sağlayıcısına karşı 3PL’e ihtiyacınız olup olmadığına karar vermek zor olmasının yanı sıra, yanlış seçim yapmak milyonlarca dolara mal olabilir. Gelin 3PL ile 4PL arasındaki farkları karşılaştıralım ve bu çözümlerin benzersiz tedarik zinciri stratejimizi nasıl destekleyebileceğine yakından bakalım.
1PL – Birinci Parti Lojistik
Bir yerden bir yere mal veya ürün gönderen bir işletme 1PL’dir. Örneğin, ürettiği yumurtalarını doğrudan bir markete taşıyan yerel bir tavuk çiftliğine 1PL diyebiliriz.
2PL – İkinci Parti Lojistik
Ürünleri bir yerden bir yere taşımak için gerekli araçlara sahip olan bir işletme 2PL’dir. Aynı yerel çiftlik, yumurtalarını çiftlikten markete taşıtmak için bu 2PL firma ile iletişime geçebilir.
3PL – Üçüncü Parti Lojistik
3PL modelinde, bir işletme yönetim ve denetiminin kendinde olması şartı ile nakliye ve lojistik operasyonlarını, yürütmenin bir kısmını veya tamamını bir tedarikçiye yaptırır. Tedarikçi tedarik zincirini geliştirmek için kasalama, kutulama ve paketleme gibi ek hizmetler de sunabilir. Çiftlikten markete örneğimizde, yumurtaları çiftlikten markete taşımaya ek olarak, yumurtaları paketlemekten 3PL sorumlu olabilir.
4PL – Dördüncü Parti Lojistik
4PL modelinde bir kuruluş, lojistik faaliyetlerinin yönetiminin yanı sıra tedarik zincirinin planlanması için dış kaynak sağlar. 4PL sağlayıcısı, genellikle işletmenin tedarik zinciri hakkında daha stratejik öngörü ve yönetim hizmeti sunar. Üretici esasen tüm lojistik operasyonlarında dış kaynak olarak bir 4PL sağlayıcısı kullanabilir. Bu durumda 4PL, marketin envanteri azaldıkça daha fazla yumurta üretilmesi için tavuk çiftliği ile gerekli iletişimi yönetebilir.
5PL – Beşinci Parti Lojistik
5PL sağlayıcısı, yenilikçi lojistik çözümler sunar ve optimum bir tedarik zinciri ağı geliştirir. 5PL sağlayıcıları; blockchain, robotik, otomasyon, bluetooth ve Radyo Frekansı Tanımlama (RFID) cihazları gibi teknolojilerin kullanımıyla tedarik zincirinin başından sonuna kadar daha fazla verimlilik ve kazanç elde etmeye çalışır.
1PL’den 5PL’e lojistik modelleri yelpazesinde ilerledikçe, lojistik hizmetinin giderek üretici sorumluluğundan lojistik hizmet sağlayıcısına kaydığını açıkça görebiliriz. Günümüzde kullanılan en yaygın modeller ise 3PL ve 4PL’dir. Bu modellerin her birinin tedarik zinciri zorluklarını çözmeye nasıl yardımcı olabileceğini inceleyeceğiz.
3PL (Üçüncü Parti Lojistik) Nedir?
“Üçüncü Parti Lojistik Sağlayıcısı” veya 3PL terimi 1970’lerden beri kullanılmaktadır. Bu terim basitçe, gönderici/alıcı ve taşıyıcıya ek olarak bir şirketin lojistik operasyonlarına üçüncü bir tarafın dâhil olduğu anlamına gelir.
Buna göre bir 3PL sağlayıcısı, sevk edilen ürünlerin mülkiyetini almaz. 3PL, diğer iki taraf (satıcı ve alıcı) arasında aracı veya yönetici olarak devreye girebilir.
Tedarik Zinciri Yönetimi Uzmanları Konseyi (CSCMP) sözlüğüne göre ise ilk 3PL’ler, göndericilerden yükleri kabul eden ve bunları demir yollarına ihale ederek göndericiler ve taşıyıcılar arasındaki sözleşmede üçüncü taraf hâline gelen intermodal pazarlama şirketleriydi.
Günümüzde ise kiralama için bir tür lojistik hizmet sunan herhangi bir şirket 3PL olarak adlandırılıyor. Kapsam olarak ise yedek parça veya malzemelerin tedarikçilerden üreticilere, üretimi tamamlanmış ürünlerin ise imalatçılardan distribütörlere veya perakendecilere taşınmasını kolaylaştırmayı içerir.
Bir 3PL sağlayıcısının kamyonlar ve depolar gibi kendi varlıkları olabilir veya olmayabilir. Bu da bazı durumlarda, 3PL ve komisyoncunun rolünün çakışmasına sebep olabilir. 3PL sağlayıcıları komisyoncu olarak hareket edebilir veya müşterilerin yüklerini taşımak için komisyoncular kullanabilir.
Çoğu 3PL sağlayıcısı, aşağıdaki hizmetleri içeren bir dizi entegre tedarik zinciri sunar.
- Ulaşım
- Depolama
- Çapraz istifleme
- Envanter yönetimi
- Ambalaj
- Navlun
Bir 3PL sağlayıcısı, ürünleri ve malzemeleri taşımak, depolamak ve stratejik gereksinimlerine dayalı olarak müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için sunduğu hizmetleri ölçeklendirebilir ve/veya özelleştirebilir. Genellikle şirketler, tedarik zincirlerinin yönetilemeyecek kadar karmaşık hâle gelmesinden dolayı 3PL sağlayıcılara yönelirler. Örneğin, bir şirket birleşmeler ve satın almalar yoluyla büyüyebilir, bu nedenle bir seferde yönetilebilir olan bir tedarik zinciri, şirket içi kapasiteyi aşar.
3PL’in Avantajları
Temel olarak bir 3PL, tedarik zincirinizi uygun maliyetli, duyarlı bir modele dönüştürmek için yenilikçi stratejiler sunar. Ayrıca, bazı durumlarda tedarikçinin bağımsız olarak hareket etmesini sağlayacak nakliye ve depo yönetim sistemleri gibi teknoloji çözümlerinin yanı sıra bazı durumlarda özel araçlar ile de bunu destekler. Bu sayede tedarikçiler, taşıyıcılar ile uzun vadeli ilişkiler kurabilir. Bu da kapasitenin artacağı düşünülen dönemlerde daha rekabetçi fiyat alma ve daha iyi bir hizmetle sonuçlanmasını sağlar.
3PL’in Dezavantajları
3PL modeli onlarca yıldır başarılı olsa da, dikkate alınması gereken bazı şeyler var. Belki de en önemli uyarı, doğrudan gözetim ve kontrol eksikliğidir. Sonuçta 3PL, dış kaynaklı bir hizmet sağlayıcısıdır. Bu, bazı faaliyetlerin doğrudan tedarikçinin denetiminin dışında gerçekleşeceği anlamına gelir. Kalite kontrol ve müşteri hizmetlerinin sağlanması, ekstra bir titizlik gerektirir. Diğer bir sorun, bir 3PL sağlayıcısının yaratabileceği bağımlılık derecesidir. İşletme tedarikçisini, önemli bir bölümünü bir 3PL sağlayıcısına bağımlı hâle gelecek şekilde dış kaynak olarak kullanırsa ve fiyatlandırma veya hizmet beklentileri artık karşılanamaz hâle geldiyse, sağlayıcıyı değiştirmek veya operasyonları şirket içinde yürütmek zor olabilir.
4PL (Dördüncü Parti Lojistik) Nedir?
4PL, müşterisi için yüksek seviyeli tedarik zinciri yönetimi sunan dördüncü taraf lojistik sağlayıcısına verilen isimdir. Buna göre 4PL sağlayıcısı, müşterilerine adeta bir “kontrol kulesi” gibi, kullanılan depoların, nakliye şirketlerinin ve acentelerin denetlemesini sağlayan bir sistem sunar.
4PL’in amacı tedarik zincirinin tüm yönleri ile müşteri organizasyonunun tek bir arayüz olarak hareket etmesini sağlamaktır. Danışmanlık firması Accenture, 1990’ların ortalarında bu terimin telif hakkına sahipti, ancak daha sonraları bu terim daha genel bir kullanıma girmiştir.
Bazı durumlarda 4PL, asıl tedarikçi ile iş ortakları arasında ortak girişim veya uzun vadeli sözleşme olarak kurulabilir. Daha geniş yapıya sahip bir 3PL ilişkisi içinde bir 4PL bileşeni olabileceğinden dolayı bir 4PL’in yapısı değişebilir. 4PL, insan kaynakları veya finansal işlemler için yapılan sözleşmelere benzer olarak; bir iş süreci için dış kaynak kullanma biçimidir.
3PL (Üçüncü Parti Lojistik) ve 4PL (Dördüncü Parti Lojistik) Arasındaki Fark Nedir?
Tipik olarak, 4PL’in nakliye veya depo varlıkları yoktur. Bunun yerine, tedarik zincirinin bu yönlerini satıcılarla koordine eder. 4PL, tedarik zincirinin çeşitli yönlerini ele alan diğer 3PL’lerin faaliyetlerini koordine edebilir. 4PL, entegrasyon ve optimizasyon düzeyinde işlev görürken; bir 3PL günlük işlemlere daha fazla odaklanabilir. CSCMP’ye göre 4PL, Lider Lojistik Ortak olarak da bilinir.
Bir 4PL sağlayıcısının birincil avantajı, daha fazla işlem odaklı olabilecek bir 3PL’in aksine, en iyi değer için en yüksek düzeyde hizmet sağlamaya odaklanan stratejik bir sağlayıcı olmasıdır. 4PL, tedarik zinciri için tek bir iletişim noktası sağlar. Bir 3PL ile hâlâ yönetmeniz gereken bazı hususlar olabilir. 4PL; 3PL’ler, taşıyıcılar, depo satıcıları ve tedarik zincirinizdeki diğer katılımcılar için aracı olarak hareket ederek bu süreçleri sizin için devralır.
4PL sağlayıcıları, daha net, kolay ve takip edilebilir bir sistem elde etmek amacıyla teknolojiyi kullanarak ve bunun yanı sıra birçok ortak ve tedarikçiye operasyonel disiplin kazandırarak lojistik işlevini basitleştirir ve kolaylaştırır. Bu sayede işletmeler, temel yetkinliklerine odaklanabilir ve maksimum değer elde etmek amacıyla tedarik zinciri işlevini yönetmek için 4PL sağlayıcısına güvenebilir.
Temel olarak 4PL, tedarik zinciri işlevlerinin şirket içinde yönetilmesi durumunda işletmenin kendisi gibi davranır.
Şirketler tedarik zinciri modellerini ileri dağıtım veya merkezi olmayan dağıtım modellerine geçirirken, anlaşmalı olduğu bir 4PL sağlayıcısı bu noktada devreye girip ortaya çıkması muhtemel olan karmaşıklığı yönetebilir. Özellikle perakendeciler, e-ticaret hizmetlerini desteklemek için daha aktif bir tedarik zinciri modeline geçmektedirler. Bir 4PL, bu seviyede rekabet etmek için gereken kaynakların çoğunu yönetebilir.
Kaynak: https://www.warehouseanywhere.com/resources/3pl-vs-4pl-logistics-definition-and-comparison/
Yazar: Steve Ciemcioch
Çeviren: İbrahim Tören