Orijinal konşimentolar genellikle üç nüshalı setler hâlinde düzenlenir. Armatör acentesi veya kaptan, yükün teslimi için ibraz edilen ilk orijinal nüshaya istinaden teslim işlemlerini yapabilir. “Bir orijinal konşimento teslim edilince, diğer orijinaller geçersiz kalacaktır.” ifadesi ile süreç açıklanabilir.
Üç adet orijinal nüsha basılmış olsa da, aslında teslimatın sadece bir orijinalin ibrazı karşılığı yapılacağını belirtir. Bu prosedür, 16. yüzyıla kadar uzanır ve göndericinin bir orijinali elinde tutmasına, ikinciyi taşıyıcıya ibraz etmesine ve üçüncüyü de çeşitli yollarla alıcıya göndermesine olanak sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Malların nihai teslimi, konşimento üzerinde hak iddiasında bulunan birine yapılmadığı sürece, konşimentonun hâlâ geçerli olduğuna inanıyorum.
Bu, kararda şöyle açıklanmıştır.
Armatörün gemi varışında malları teslim etme yükümlülüğünün niteliği ve kapsamı, gönderici ile yaptığı sözleşmeyi içeren konşimento şartlarına göre belirlenmelidir. Ayrıca bir konşimentoyu devralan her kişi, armatörün kendini koruması için sözleşmeye koyduğu şartları bilmeli ve bunlara bağlı olmalıdır.
Mevcut davada kaptan, göndericiye kolaylık sağlamak için malları Londra limanında Cottam & Co.’ya veya onların görevlendirdiği kişilere teslim etmeyi kabul ettiği aynı suret ve tarihe sahip üç konşimentonun taahhüdünde bulunmuştur. Her bir konşimento, kaptanın toplamda üç tane imzaladığına dair onayını taşımaktadır. “Biri teslim edildiğinde, diğerleri geçersiz kalacaktır.”
Bu, gönderici ile armatör arasındaki bir taahhüttür. Açıkça, armatörün yükü konşimentolardan biri karşılığında teslim ettikten sonra, setteki diğer nüshaların hamillerinden gelecek teslimat taleplerine karşı bir miktar koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır.
Aslında armatörün, her durumda malın gerçek sahibine teslim edilmesinden sorumlu tutulması şartının adil bir şekilde ifade edilmesi, bence ona hiçbir koruma sağlamayacaktır. Çünkü armatör, bazı durumlarda bir konşimentonun hamilinin ikinci teslimat talebine itiraz edemezse, şartın anlamı veya etkisi kalmamış olacaktır.
Diğer yandan şartın sadece armatörün korunmasına yönelik olduğu ve ona teslim edeceği kişiyi seçme hakkı vermediği veya konşimento hamillerinin haklarının korunmasına imkân vermediği açıktır.
Hâl böyle olunca, sözleşme dilinin doğal ve makul yapısı gereği, malın mülkiyetini temsil etmese de konşimentolardan birinin teslim edilmesiyle armatörün temize çıkması gerekir. İyi niyetli her ticari sözleşmede olduğu gibi, teslimatın iyi niyetle ve teslim edilen kişiden daha fazla bir hak veya bildirimi olmaksızın yapılması gerekir.
Konşimentonun birden fazla ve orijinal nitelikte olmasının, gönderici veya alıcıya kolaylık sağlamak amacıyla getirildiğini öne sürdü. “Birinin tesliminden sonra diğer orijinallerin geçersiz kalması” kısmının muhtemelen armatörün korunmasına yönelik olduğunu söyledi.
Ayrıca bu amacın uygulanmasında, kaptanın tamamen iyi niyetle hareket ederek, yükü konşimentoda belirtilen alıcıya teslim etmesi durumunda, gerçek yorum şu olmalıdır. Bir orijinal konşimento nüshası teslim edildiğinde süreç “tamamlanmış” olacak ve konşimentonun başka bir nüshasının teslim edilmemiş olduğu kanıtlansa bile kaptan veya armatör korunacaktır.
Orijinal konşimentolar, aynı üç orijinal nüshadan oluşan setler hâlinde düzenlenirse, ortaya çıkan soru, alıcıların tüm seti yani üç kopyayı da talep edip edemeyeceğidir. İngiliz Temyiz Mahkemesi, Sanders Bros v Maclean & Co. davasında talep edilemeyeceğini söylemiştir.
Bowen LJ aşağıdaki gibi açıklamıştır.
Sürecin mevcut avantajı veya dezavantajı ne olursa olsun, konşimentoların setler hâlinde düzenlenmesinin amacı ve fikri, tüm setin her zaman aynı ellerde olmamasını sağlamaktır.
Gönderici, belgenin kaybolmasına karşı korunmak için asıllardan birini alıkoymayı veya acentesine devretmeyi tercih edebilir.
Kaynak: https://maritime-executive.com/editorials/why-are-bills-of-lading-issued-in-sets-of-three
Çeviren: Basri Özyiğit