Meslek yaşamıma 1992 yılında Arkas Denizcilik’te başladığım anda tanıştığım bir kavramdır “ordino”. O zamanlar İstanbul sınırları içinde konteyner taşımacılığına hizmet verecek yegâne liman Haydarpaşa idi. Ordino hem ihracatta hem de ithalatta kullanılırdı.
Benim görevim yükletenden gelen yükleme talimatı bilgilerinden bazılarını ihracat ordinosu üzerine yazmak ve bunu liman ofisine faks ile iletmekti. Buna karşın liman ofisi ise ihracat beyannamesindeki bilgilerin bazılarıyla ilgili olarak bize yazılı geri bildirimde bulunurdu. Bu sayede farklı belgelerdeki (mal faturası, yükleme talimatı, beyanname ve konşimento draftı) bilgilerin tutarlı olduğu görülürse gemiye yüklenmesi sağlanırdı.
Bir de ithalatta bugün de olduğu gibi yükün gönderileni, eşyayı teslim alabilmek için malın serbest dolaşım işlemlerinden önce acenteden ordinosunu alır ve gümrüğe giderek işlemlerine başlardı. Gümrükleme işlemleri bittikten sonra da ordinoyu ibraz ederek eşyasını teslim alırdı.
Ordinonun Tanımı
Ordino’nun ingilizcesi “delivery order” olarak karşımıza çıkmakta, yazışmalarda kısaltılarak “D/O” şeklinde yazılmaktadır. Benim makalemin konusu “teslim ordinosu” (goods delivery order) olacaktır.
Ordinonun klasik anlamına baktığımızda; bir tek konşimento altında yollanmış “misli malların” muhtelif alıcılara parça parça tevdiini ve onların da satın aldıkları malları müstakilen teslim alabilmelerini sağlamak üzere tanzim olunan belgelere verilen isimdir. (Fahiman Tekil, Navlun Mukaveleleri 1973 basım, sayfa 44)
Fahiman Tekil, aynı kitabın 45. sayfasında ordino konusuna aşağıdaki gibi devam etmektedir.
Buna karşılık delivery order, taşıyan veya kaptan tarafından imza veya paraf edilmişse durum farklıdır. Bu nevi belgelere “ship’s delivery order” adı verilmektedir. Bu sonuncu belgeler, konşimentonun iadesi karşılığında kaptan tarafından tanzim ve tevdi veya konşimento hamili tarafından tanzim edildikten sonra taşıyana paraf ettirilmek suretiyle kaptana ibraz edilir. Taşıyan veya kaptanın imza ve parafını havi bu belgeler, işbu imza veya parafı taşımaları dolayısı ile bundan böyle konşimentonun bir kupürü mütalaa edilerek tıpkı konşimento gibi emtiayı temsil fonksiyonunu kazanırlar ve hamillerine yükün teslimini talep ve dava hakkını temin ederler.
Diğer bir tanım ise şöyledir. Gönderilenlerin talepleri üzerine vapurculuk kumpanyaları tarafından konşimento ile yüklenmiş malların bir kısmı için teslim ordinoları verilir. Netice olarak B/L (konşimento) daha küçük kısımlara bölünür. Pek tabiidir ki, teslim ordinolarının verilmesi üzerine asıl B/L geri alınır. (J.Bes, Çeviren Kaptan Ferit Biren, Kiralama ve Deniz Nakliyatı Terimleri 1964, sayfa 174)
Ordino Öncesi Eşya Teslimi
Ordino hiç söz konusu değilken taşımacılar eşyayı gönderilenlere ne şekilde teslim ediyorlardı? Deniz tarihi konusunda yapılan tespitlere bakacak olursak bugünkü anlamda konşimentodan 16. yüzyıldan itibaren bahsedilebiliyor. 16. yüzyıla gelindiğinde taşıma senetlerine “konişmento” tabir olunması mutat bir hâl almıştır. (Hakan KARAN, Elektronik Konişmento Mayıs, 2004 sayfa 11)
Deniz taşımacılığının ilk zamanlarında tekne sahibi de olan tacirler kendi yüklerini taşırdı. Daha sonra tekne boylarının büyümesi ile teknedeki ihtiyaç fazlası alanlar tacirlere kiralanmaya başlandı. Yükü ile birlikte tacirler seyahat etmeye başladılar. Gidilen yerlerde ya eşyayı satıp semeni aldılar ya da başka eşyalarla takas yaptılar.
Konşimento ilk olarak 1667 tarihli İsveç Deniz Ticaret Kanunu ve 1681 tarihli XIV. Louis Fransa Deniz Kanunu’nda konu edilmiştir.
Konşimentonun üç özgün nüsha olarak düzenlenmesi bu kanunda ele alınmıştır. Gerçi hemen sonraki yüzyıllardaki konşimentolara bakıldığında değişik sayıda (2, 4, 5 hatta 6 nüsha) tam takım orijinallerin basıldığı da görülmektedir. Günümüzde de yükleten bizzat talep ettiği konşimentonun orijinal sayısını belirtmezse ticari teamül ve tarihsel alışkanlıktan üç adet özgün orijinal konşimento düzenlenir. Ama yükleten bundan fazla veya eksik de talep edebilir. Yeter ki talep edilen konşimento sayısı ticari örf ve adete uygun olsun, iyi niyetli üçüncü kişileri kandırmakta kullanılma ihtimali olmasın.
Bu dönemlerde konşimentonun bizzat alıcı-gönderilen nüshası malın tesliminde dikkate alınırdı. Bir nüsha ise mutlaka yükleten-taşıtanda kalırdı. Bunun nedeni ise alıcı ile ticari sorun yaşayan satıcının eşya üzerinde tasarrufunu devam ettirebilme kaygısıdır. Anlaşılan 19. yüzyıla kadar uzun yüzyıllar eşyanın tesliminde ordino ihtiyacı doğmamış, konşimentonun bir nüshasını ilk teslim eden gönderilene eşya teslim edilmiştir.
Charter party taşımalarında yine aynı durum devam etmektedir. Birden çok kişi eşyalarını almak üzere müracaat edeceklerse kendilerine ordino düzenlenir, bu ordinolarla eşyalar gönderilenler tarafından teslim alınır.
Charter Party Taşımalar ve Ordino
Bu tanımlar charter party taşımalara özgüdür. Yükletenin gemideki yük için varış limanında birden çok alıcısı vardır. Taşımacının, kaptanın ya da acentenin ordino düzenleyerek tek konşimento muhteviyatı malı, belirlenen partiler hâlinde teslimini istemektedir. Eğer bu yükün charter party taşımada tek bir alıcısı olsaydı ordino düzenlenmesine gerek olmayıp konşimentonun kaptana ya da taşıyanın acentesine bir nüshasını ibrazı yeterli olacaktı.
Bu nedenle de charter party taşıma konşimentolarının ilgili matbu kısımlarında (surrender clause-acceptance clause) genelde ordinodan bahsedilmez. Konşimento kaç nüsha düzenlenmiş olursa olsun birinin ibrazı karşılığı varış limanında eşyanın teslim edileceğini ve geride kalan nüshaların yükü temsil fonksiyonunun sona ereceğini belirtir. Ancak charter party anlaşmalarda da gemideki malın tamamı genelde tek bir gönderilene ait olduğundan, çoğu taşımacı ya da kaptan, konşimentoyu teslim almadan malı tahliye dahi etmemekte, rehin hakkını kullanabilmektedir.
IN WITNESS where of the Master or Agent of the said Vessel has signed the number of Bills of Lading indicated below, all of this tenor and date, any one of which being accomplished the others shall be void.
Yukarıda yapılan alıntıda olduğu gibi; elbette BIMCO’nun düzenli seferler için oluşturmuş olduğu konşimentolar da vardır. Aşağıdaki alıntıda olduğu gibi, o konşimentolarda ordinodan açıkça bahsedildiğini görebiliyoruz.
One of the Bs/L must be surrendered duly endorsed in exchange for the goods or delivery order.
Konu, taşıyanın yükü teslim borcunu gönderilene nasıl hangi prosedürle yerine getireceğidir. Şu ana kadar anladığımız iki yöntem olabiliyor.
- 1) Bir orijinal nüsha konşimento ibrazı ile doğrudan eşyanın gönderilene teslimi.
- 2) Yine bir orijinal nüsha konşimento ibrazı karşılığı ordino düzenlenmesi ve ordino ibrazı ile eşyanın gönderilene teslimi. Günümüzde diğer bir yöntem ise deniz taşıma irsaliyesi vb. (seawaybill, fcr) söz konusu ise gönderilenin kimlik ibrazı ile kendisine ordino verilmesidir.
Düzenli Hat – Kırkambar Taşımacılığında Ordino
Söz konusu düzenli hat taşımacılığı ise durum değişiyor hemen. Bu noktada teslim ordinosu son derece önemli ve kilit bir rol alıyor. Tarihe baktığımızda denizde düzenli sefer taşımacılığının Samuel CUNARD (1787-1865) tarafından Cunard Hattı ile 1840 yılında Amerika’ya başlatıldığını görüyoruz. Bu son derece önemli bir gelişmedir. Ülkemizde kırkambar taşımacılığı, diğer yanı ile çeşitli yükletenlerin ferdîleşmiş yüklerinin bir arada aynı gemide çeşitli gönderilenlere deniz yolu ile taşınması ve teslimi anlamına gelir. Hâl böyle olunca yine düzenli seferde hizmet vermiş gemi işletmelerinin konşimentolarına bakmamız gerekiyor.
En eskisi 1680 yılına dayanan konşimento koleksiyonumdaki konşimentoları taradığımda ordinodan bahsedildiği açıkça görülmektedir.
Çünkü artık gemide tek bir eşya yoktur, yüzlerce, binlerce konşimento vardır. Yükleyen ve gönderilen sayısı da oldukça yüksektir. Bu durumda kaptan bizzat tek tek konşimentoları alıp malı teslim etme imkânına sahip değildir. Taşımacının buna sabrı da yoktur. Çünkü gemi mümkün olan en kısa zamanda demir alıp limandan ayrılarak denizde seferde olmalıdır.
Taşımacıların yerel temsilci acenteleri belirlenmiş, bunlar konşimentolar üzerine açıkça unvanları ve iletişim bilgileri ile yazılmışlardır. Bu acenteler ellerine geçen manifesto bilgilerine göre kendisine müracaat eden gönderilenlerden birer orijinal konşimento alacaklar ve karşılığında eşyanın liman işletmeleri tarafından teslimine mutabık olduklarını ordino aracılığı ile bildirmiş olacaklar.
Yani 19. yüzyıldan bugüne düzenli hat taşımacılığında ferdîleşmiş yüklerin bir orijinal konşimento karşılığı ordino prosedürü devrededir. Hatta 20. yüzyılın sonlarına doğru yükletenin konşimento talep etmemesi nedeniyle konşimento düzenlenmemiş, deniz taşıma irsaliyesi düzenlenmeye başlanmıştır. Yine bunda da ordino bugüne kadar devrededir.
Ordino günümüzde bazı ülkelerde elektronik marifetle düzenlenmektedir. Yani taşımacının ifa yardımcısı olan, taşımacının zilyetine ortak olan, eşyayı taşıyan adına ama gönderilenin lehine saklayan liman işletmeleri yine elektronik de olsa malın gönderilene teslimi için taşımacının olurunu beklemektedir. Taşımacının bu oluru olmaksızın eşyanın gönderilenin fiili hakimiyetine bırakılması çok büyük bir hata olur. Taşımacıyı, dolayısı ile ordinoyu devreden çıkarıp gönderilenin taşımacı ile ilişkisini keserek teslim sürecinde bugün ülkemizde tartışılmaya çalışıldığı şekli ile sadece gümrük idaresi ve liman işletmesini yetkili kılmak yapılacak en büyük hatalardan biri olur. Bilmemiz gerekir ki eşya gönderilince fiilen teslim alınmadığı sürece eşyanın risk ve hasarından taşıyan sorumludur.
TTK madde 1237 – (1) Taşıyan ile konşimento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konşimento esas alınır.
Dikkatinizi çekerim; bunu “kanun” böyle söylüyor. Kanun, liman işletmesine hiçbir şekilde konşimentoyu esas alarak malın teslimi görevini vermemiştir. Bir de eğer konşimento hamili aynı zamanda navlun sözleşmesi gereği taşıtan ise hemen bir alt bendinde de bunu tanımlıyor.
TTK madde 1237 – (2) Taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkiler navlun sözleşmesinin hükümlerine bağlı kalır.
Yine aynı şekilde kanun, navlun sözleşmesinin tarafı olarak liman işletmesi ve gümrük idaresinden bahsetmemektedir.
Yani bir deniz taşımacılığı var ise öncelikle bir navlun sözleşmesi vardır. Bir de kaçınılmaz olarak taşıma senedi vardır (konşimento, denizde taşıma irsaliyesi, fcr vb). Gönderilen aynı zamanda navlun sözleşmesi gereği (örneğin FOB alış ise) taşıtan, aynı zamanda konşimentonun meşru hamili olarak da gönderilen ise taşıyana karşı sorumlulukları gereği taşıyanla iletişimini kuracak, borçlarını ödeyecek ve onun eşyanın teslimi için olurunu yani ordinosunu alacaktır. Çünkü elinde bulundurduğu konşimento şartlarında bu açıkça bulunmaktadır.
If this is a negotiable bill of lading, one original Bill of Lading duly endorsed must be surrendered by the Merchant to the Carrier in exchange for the goods or a delivery order. If this is a non-negotiable (straight) Bill of Lading and the Carrier so requires, one original Bill of Lading must be surrendered in exchange for the Goods or a delivery Order.