Kızıldeniz

Berker Balciner
Kızıldeniz
Okuma Süresi: yaklaşık 2 dakika

Son günlerde çokça şahit olduğumuz haberlerden dolayı, başlığı okuduğunuzda perşembenin gelişi çarşambadan belli dediğinizi duyar gibiyim. Hepinizin gözünde izlediğiniz o korkunç saldırı görüntüleri, hele ki saldırılan gemilerden birinde yükü olanların o krizi yönetmek ve çözmekteki stresli, özverili belki de uykusuz günleri geliyordur akıllara. Oysaki çok isterdim; bu başlık altında Kızıldeniz dünyanın en tuzlu ve sığ denizleri arasında yer aldığı coğrafi bilgileri ile girizgâh yapıp, 1200’den fazla balık türü ile yaklaşık 250 mercan türüne ev sahipliği yaptığından bahsetmek. Ne güzel olurdu değil mi?

Fakat bugüne dönüp, o coğrafyada neler oluyor, bu olup biten her şey sektörümüzü, işimizi, aşımızı nasıl etkiliyor ve etkileyecek biraz sizlerle bu konuda sohbet etmek isterim.

1869 yılında yapımı tamamlanıp hizmete giren Süveyş Kanalı 2022 verilerine göre tam 23.583 gemi geçişi *(1) ile dünya ticaretinin %12’sini taşıyan işlek kanallardan birisi. Fakat İsrail – Filistin savaşı ile coğrafyada tırmanan gerilim sonrası Husiler kontrolündeki Yemen’den ticaret gemilerine füze ve insansız hava araçları ile saldırılar sonrası kanalın güvenli olmadığı anlaşıldı.

Bu sebeple başta biri armatör ve diğeri enerji devi olan Maersk ve BP’nin başı çektiği birçok gemi sahibi şirket, gemilerinin rotalarını uzun, maliyetli rotalara çevirdiler.

Hatta bazıları bu kriz sona erene kadar servisteki gemi sayılarını azalttıklarını açıkladılar. Gemi hatlarındaki bu gelişmeler sonrası OL USA CEO’su Alan Baer bir röportajında konuyla ilgili şu şekilde değerlendirmede bulundu.

Covid sırasında, salgının küresel tedarik zinciri üzerindeki etkisi nedeniyle navlun fiyatlarında daha yavaş bir artış yaşadık. Ancak bazı ticaret hatlarında navlun oranlarının yüzde 100 ile 300 arasında arttığını görüyorsunuz. Bu tamamen arz ve talepteki değişimlerden kaynaklanmış gibi görünmüyor. *(2)

Tedarik zincirinin son halkası tüketiciler tarafından bakıldığında ise durum daha karmaşık. Tam da yaklaşık 3 yıl süren Covid pandemisi kaynaklı küresel kriz ve konteyner fiyatlarındaki artış rayına girdi. Uzun vadede tüketim fiyatlarına da olumlu etkisi olur umudu ile bir nebze nefes almışlardı ki, yaşanan son gelişmeler en başa dönme korkusunu beraberinde getirdi.

Devletler her ne kadar vatandaşlarını sakinleştirmek ve rahatlatmak adına mevcut krizin tedarik zincirinde yalnızca kısa vadeli aksaklıklara sebep olacağından bahsetseler de, ekonomi uzmanları maalesef ayni görüşte değil gibi görünüyorlar. Birçok uzmana göre tedarik zincirindeki bu gecikmelerin daha uzun vadeli olabileceği, navlunlardaki muhtemel artışlardan dolayı, ürünlerdeki fiyat artışının da yukarı yönlü seyrine devam edeceği görüşündeler.

Ne diyelim, umarım çok da uzun olmayan bir zamandan sonra her şey normale döner ve biz sadece Kızıldeniz’in mercanlarından konuşuruz.

*(1) State information Service of Egypt
*(2) CNBC

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar