ABD Başkanı Joe Biden, Adalet Bakanlığı ile Federal Denizcilik Komisyonu (FMC) arasında tarihi nitelikte sayılabilecek bir anlaşma olacağını duyurdu. Bu anlaşmanın sebebi, denizcilik şirketlerinin Amerikan işletmeleri ve tüketicilerinin üzerinden haksız bir avantaj elde etmemesini sağlamak olacak.
Şu anda, tamamen yabancı şirketlerden oluşan üç global ittifak, neredeyse tüm deniz taşımacılığını kontrol etmektedir. Bu üç global ittifak ABD’deki işletmeler ve tüketiciler için fiyatları yükseltirken, ulusal güvenliği ve ülkelerin ekonomik rekabet gücünü de tehdit ediyor.
Ticaret mallarının çoğu; çevrimiçi olarak satın aldığınız ev eşyalarından tutun, Amerikalı çiftçiler tarafından denizaşırı ülkelerde satılmak üzere üretilen tarım ürünlerine kadar, deniz yolu hatlarıyla gönderilir. Bu büyük deniz yolu taşımacılığı yapan firmalar son zamanlarda global ittifaklar kurarak dünyanın konteyner gemi kapasitesinin %80’ini, ayrıca önem arz eden doğu-batı ticaret yollarının %95’ini kontrol etmektedir.
Bu durum geçtiğimiz on yıl içerisinde büyük bir hızla gerçekleşti. 1996 yılından 2011’e kadar, önde gelen üçlü ittifak, dünya konteyner taşımacılığının sadece %30’unu işletmekteydi. Son yıllarda ise Covid-19 ile birlikte bu şirketler arasında önemli birleşmeler meydana geldi.
Salgının başlangıcından beri, denizcilik şirketlerinin maliyetleri önemli ölçüde artmaktadır. Ocak 2020’den bu yana, Asya ile ABD arasındaki spot navlun fiyatları hâlihazırda %100 oranında artmışken, aynı dönemde ABD ile Asya arasındaki bu oran %1000’den de fazla artış göstermiş durumda.
Çoğu zaman yük sahipleri konteynerlerini çekmek istedikleri hâlde çekemedikleri durumlarda dahi, “demuraj” ve “detention” olarak bilinen ücretlere tabi tutulmaktadırlar.
FMC, 2021 yılının temmuz ile eylül ayları arasında, en büyük sekiz armatörün müşterilerinden, bir önceki çeyreğe göre %50 artışla toplam 2,2 milyar dolar tahsil ettiğini tahmin ediyor.
Bu tarihi büyük navlun artışları, Amerikalı tüketiciler için daha yüksek fiyatlara dönüşüyor. Kansas City Fed ve Avrupa Merkez Bankası tarafından yapılan araştırmaya göre, navlun artışlarının önümüzdeki yıl boyunca tüketici fiyatlarında yaklaşık %1’lik bir artışa neden olması bekleniyor.
Bu arada, deniz taşımacılığı hizmeti veren şirketler, yükselen kârlara ve kâr marjlarına sahip oluyor. Tahminler, konteyner taşımacılığı endüstrisinin 2021’de, bir önceki yıla göre 7 kat ve 2010-2020 yılları arasına göre 5 kat artışla 190 milyar dolarlık rekor bir kâr elde ettiğini gösteriyor. Kâr marjları ise daha da büyük miktarlarda artış gösteriyor. Büyük armatörlerin ortalama kâr marjı iki yıl önce %3,7 iken 2021 yılının üçüncü çeyreğinde %56’ya ulaştı.
Fiyat artışlarının ötesinde, birçok büyük hattın bir takım özel ticari uygulamaları, Amerikan işletmelerine ve çiftçilere zarar veriyor. Örneğin; pazardaki güçleri nedeniyle bu ittifaklar önceden haber vermeksizin rezervasyonları iptal edebiliyor, değiştirebiliyor ve ek ücretler uygulayabiliyor.
Bu öngörülemeyen uygulamalar, Amerika ticaretinde, siparişleri zamanında teslim etme kabiliyetini baltalıyor. Çoğu zaman hatlar, ABD ihracatçılarının kargolarını taşımak veya ABD limanlarına uğramak yerine, hızlı bir geri dönüş yapmak için boş bir gemiyle Çin’e dönmeyi tercih ederek, Amerikan ihracatını fiilen yok sayıyorlar. Bu durum, özellikle onlarca yılını uluslararası ilişkiler kurmak için harcayan, ancak artık tarım ürünlerini güvenli bir şekilde denizaşırı ülkelere taşıyamayacaklarını fark eden çiftçiler için zorluk yaratmaktadır.
Armatörler ayrıca, kamyonculara konteynerlerini taşımak için yalnızca belirli römorkları kullanmasını gerektiren “özel kurallar” koyuyor. Böylece kamyoncuları doğru tipte römorkun kullanıma sunulmasını beklemeye zorluyor. Bu durum liman sıkışıklığını daha da olumsuz etkiliyor. Bu da konteyner başına ödeme alan kamyon şoförleri için daha düşük bir ücret ve bekleme süresinin uzaması anlamına geliyor. Dolayısıyla bu durum ihracatçılar için daha yüksek demuraj ve detention ücretleriyle sonuçlanıyor.
Biden-Harris yönetimi, tüketici fiyatlarını düşürmek ve deniz taşımacılığındaki fırsat eşitliğini bir üst seviyeye taşımak için adımlar atıyor.
- Bugün FMC (Federal Maritime Commission) ve Adalet Bakanlığı, deniz taşımacılığında rekabeti teşvik etmek için yeni bir ortak girişim ilan ediyor. Bu yeni girişim kapsamında Adalet Bakanlığı, FMC’ye Nakliye Yasası ve ilgili yasaların ihlallerinin uygulanması için Tekelcilik Karşıtı Birimi’nden avukatların ve ekonomistlerin desteğini sağlayacak. FMC, Tekelcilik Karşıtı Departmanına Sherman Yasası ve Clayton Yasası uygulama eylemleri için destek ve uzmanlık sağlayacak. Ajansların duyurusu, denizcilik sektöründeki rekabetin; fiyatları düşürmenin, hizmet kalitesini iyileştirmenin ve tedarik zincirinin dayanıklılığını arttırmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu açıklıyor.
Bu girişim, ABD Başkanı’nın temmuz ayında Rekabeti Teşvik Kararnamesi ile oluşturulan rekabete “hükümetin bütünü” yaklaşımından ortaya çıktı. FMC (Federal Maritime Comission) ve Adalet Bakanlığı, emre istinaden kurulan Beyaz Saray Rekabet Konseyi’nin bir parçasıdır. Ortaklıkları ise ajansların temmuz ayında imzaladıkları bir bilgi paylaşımı olan “Mutabakat Zaptı” üzerine kuruludur.
- FMC, küresel denizcilik endüstrisinin gözetimini artırmaya devam edecek. Geçen yazdan bu yana, FMC denetim ekibi tarafından haksız kazanç sağlayan armatörler hakkındaki şikâyetler için yeni bir denetim programı kuruldu. Bu ekip, taşıyıcılardan ücretleri hakkında gerekçe talep etti. Liman sıkışıklık ücretlerini araştıran 42 dava açtı. FMC’ye şikâyette bulunmanın önündeki engelleri kaldırmak için adımlar attı. Ayrıca, tedarik zinciri tıkanıklığının artmasına sebep olan veri kısıtlamalarını belirlemek için yeni bir veri girişimi başlattı. Bu ay içinde FMC, taşıyıcıların navlun ücretlerini nasıl tahsil ettiğine ilişkin reformlar hakkında da yorum istedi.
- Liman temsilcisi John Porcari liderliğindeki yönetim, dokuz günden fazla bir süredir yüklerin rıhtımda beklemesine izin vermek için taşımacılık şirketlerine yeni ücretler geliştirmek üzere Los Angeles ve Long Beach limanlarıyla da çalıştı. İthalat konteynerleri, liman tıkanıklığını artırırken malların raflara ulaşmasında gecikmelere neden oluyordu. Önerilen ücretin açıklanmasından bu yana, rıhtımlarda uzun süredir devam eden konteyner fazlalığı %70’in üzerinde düşüşe geçti. Önerilen ücretin başarısına dayanarak, idare, rıhtımları tıkayan boş konteynerler için armatörlerden ücret alınması konusunda limanlarla birlikte çalışıyor. Duyurudan bu yana Los Angeles limanındaki rıhtımlarda bulunan boş konteyner sayısında ise %25’ten fazla düşüş yaşandı.
Deniz taşımacılığı sisteminde akıcılık ve doğruluğu geliştirmek adına reform yapılması gerektiği açıklandı. Özellikle tarım ürünleri ihraç eden ülkeler için, geçen hafta Ulaştırma Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı tarafından ABD Başkanı’nın tedarik zinciri yürütme emrinin ilk yıl dönümünde yayınlanan altı tedarik zinciri sanayi üssü raporlarının bir parçası olarak yayınlanan raporlarında da teyit edildi.
- ABD Başkanı, Kongre’yi deniz taşımacılığı endüstrisinin mevcut “Tekelcilik Karşıtı Bölümü”nün dokunulmazlığını ele alan reformlar da dahil olmak üzere denizcilik endüstrisinde güçlü reformlar yapmaya çağırdı. Başkan, bugün açıklanan önemli yürütme eylemine ek olarak, Kongre’nin yönetime denizcilik endüstrisini ele almak için ek argümanlar sağlaması gerektiğine inanıyor. Başkan, bu sorunları ele almak üzere Kongre’nin her iki kanadı tarafından desteklenmektedir. Ayrıca Kongre’yi mevcut yasa kapsamında ittifak anlaşmalarının Tekelcilik Karşıtı Bölümü’nün incelemesinden muaf tutulmasını da ele almaya çağırıyor.
Kaynak: https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2022/02/28/fact-sheet-lowering-prices-and-leveling-the-playing-field-in-ocean-shipping/
Çeviren: Selin Hınık