Pandemi Günleri ve Sea Waybill

Ahmet Aytoğan
Pandemi Günleri ve Sea Waybill
Okuma Süresi: yaklaşık 3 dakika

Pandemi yaygınlaştıkça posta, bankacılık, kurye, taşımacılık gibi kritik hizmetlerde ciddi aksamalar meydana gelmeye başladı. Bu aksaklıklar her şeye olduğu gibi dış ticarete de zarar vermeye başladı. Bu nedenlerle zarar gören taraflar aksaklık nerede, hangi noktada ise bunu gidermek için çareler aramaya ve bulunan çözümleri hayata geçirmeye başladılar.

Bu aksaklıklardan en önemlisi dış ticaret işlemlerinde vesaik kaybı ve vesaik gecikmeleri ile karşımıza çıktı. Yani bankalara, posta idarelerine, kurye şirketlerine teslim edilen içinde konşimentonun da bulunduğu dış ticaret dokümanları kaybolmaya, kaybolmadı ise de ciddi anlamda gecikmeye başladı.

Bu ise zaten dış ticarette en istenmeyen durumdur. Çünkü dokümanlar kaybolursa ya da gecikirse taşıyana, liman işletmelerine ödenmesi gereken ekstra istenmeyen, can yakıcı masraflar birikmeye başlıyor ve bu masraflar yüz binlerce doları bulabiliyor.

Bu kötü gidişata çözümler üretmek gerekiyordu ve akıllara çözüm olarak özellikle deniz taşımacılığında sea waybill (deniz taşıma irsaliyesi – makbuzu) kullanımı gelmeye başladı.

Zaten bu olumsuzlukların en fazla hissedildiği alan deniz taşımacılığı idi. Deniz taşımacılığı ile eğer bir ihracat eşyası taşıyor/taşıtıyorsanız ve bu taşıma işlemi konşimento ile yapılıyorsa taşıyanın eşyayı gönderilene tesliminde mutlaka (istisnai durumlar elbette vardır) yeterli ciroya sahip bir orijinal konşimentoyu edinmiş olması gerekir. Aksi hâlde eşya teslimi yeterli teminat sağlanmadığı sürece gerçekleşemez.

Mal mukabili ve peşin satış işlemlerinde ihracatçının vesaiki kurye yolu ile ithalatçısına göndermesi, akreditifli ve vesaik mukabili işlemlerde bankalar aracılığı ile göndermesi gerekiyor normalde. Fakat bu kanallar ciddi olarak aksayınca akla gelen çözüm sea waybill oldu. Ama bu noktada özellikle ihracatçılarımızın ve dahi yeterli bilgisi donanımı olmadan bu çözümü sunan “taşıyanlarımızın” (forwarder veya fiili taşıyan farketmiyor) ciddi bir problemi vardı.

Evet sea waybill’i ciddi bir alternatif olarak önlerine koydular ama bu konuda yeterli bilgileri yoktu. Olası sorunları kestiremiyorlardı. İlk başta uygulamayı büyük bir hevesle yaygınlaştırmaya çalışan taşıyan ya da forwarder firmaların çoğunluğu sea waybill düzenlemenin kendilerinin aleyhine bir uygulama olabileceğini öngöremediler ve ciddi zararlar gördüler.

Taşıyanlar ve forwarder firmalar bu uygulamanın ihracatçı açısından ne gibi olumsuzlukları olabileceğini de yeterince öngöremediler.

Malın bedelini tahsil etmemiş ve edeceği %100 güvencede olmayan ihracatçılar tahsilatı ya eksik yaptılar ya da hiç yapamadılar. Bazı ülkeler için sea waybill uygulamasının asla kabul edilmediğini işlemden sonra öğrendiler ve konşimentoya dönelim derken ciddi beklenmedik masraflarla karşılaştılar. Bizde derler ya “kervan yolda düzülür” evet hazırlıksız, bilgisiz yola çıktık ve nasıl olsa kendimizden o kadar emindik ki kervanı zaten yolda düzecektik. Ama maalesef kervan yolda ciddi zararlar gördü.

Geçtiğimiz günlerde forwarder şirketlerinin sivil toplum kuruluşu olan UTİKAD çok ciddi bir dokümanı FIATA ile anlaşarak ülkemizde hizmete sundu.

Bu, FIATA’nın sea waybil’i olan FWB (NON-NEGOTIABLE FIATA MULTIMODAL TRANSPORT WAYBILL) idi.

Artık UTİKAD üyesi olan forwarder şirketler eğer kendi özgün sea waybill dokümanlarını kullanmıyorlarsa FIATA FWB’sini kullanacaklar, kullanmalıdırlar. UTİKAD, ilk anonsunda bunu sadece sigortalı seçeneği ile bildirdi ama sigortasız seçeneğinin de hazırlıklarının devam ettiğini biliyorum ve onun da anonsu çok yakındır diyebilirim.

Ama sonuçta özellikle şunu söylemek istiyorum. Lütfen sea waybill düzenlemeyi, dış ticaretimizde sea waybill düzenletmeyi düşünüyorsak mutlaka ama mutlaka bunun olumlu yanları ve de olası olumsuz yanları konusunda öncelikle ciddi anlamda bilgilenelim. Bu konuda kitap karıştıralım, gerçek bilene danışalım. Aksi hâlde bilginin, danışmanın ışığı olmadan yola çıkıldığında ciddi zararlarımız olduğunu pandemi döneminde yaşadık ve yaşamaya ne yazık ki devam ediyoruz. Yüzyıllar önce ozanımız şöyle demiş.

BİLİRİM BİLİRİM DERSİN, BİLENE DANIŞ
DANIŞAN DAĞLARI AŞAR MI AŞAR
DANIŞMADAN YOLA ÇIKAN BİR KİŞİ
AKIBET YOLUNU ŞAŞAR MI, ŞAŞAR

Bu fırsatla her kimlikte, hepimize, doğamıza, hayvan dostlarımıza, tüm dünyaya mutlu, sağlıklı, huzurlu, barış ve kardeşlik dolu bir yeni yıl dilerim.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar